Emeğin Mülkiyeti Kimde?
İş gücü piyasasında emek, niteliği gereği devredilemez bir varlıktır; çalışan emeğinin mülkiyetini elinde tutar, ancak belirli bir süre için kullanım hakkını işverene sunar. Bu nedenle çalışma ilişkisinin özü, tek seferlik bir satış işleminden ziyade süreklilik arz eden bir kiralama süreci olarak değerlendirilebilir.
Emeğin satışı, mülkiyetin kalıcı biçimde el değiştirmesini gerektirir. Oysa çalışan, bilgi birikimini, yetkinliklerini, zamanını ve performansını işverene devretmez; yalnızca belirli bir işin yürütülmesi amacıyla geçici kullanım hakkını sağlar. Çalışanın ertesi gün yeniden çalışmaya devam edebilmesi, emeğin devredilemeyen bir üretim faktörü olduğunu açıkça gösterir. Bu çerçevede, iş ilişkisi her yeni çalışma gününde yeniden üretilen, dinamik bir kiralama yapısına dayanır.
Bu durum, ücret kavramının niteliğini de daha anlaşılır kılar. Ücret, emeğin kalıcı satışıyla elde edilen bir kazanç değil; çalışanın sunduğu kullanım hakkının karşılığı olarak düzenli biçimde ödenen bir gelir türüdür. Nitelikleri bakımından kira geliriyle benzerlik taşıyan bu ödeme, işverenin çalışanın zamanından ve emek gücünden yararlanmasının bedeli niteliğindedir. Ücretin dönemsel ve sürekli yapısı da bu ilişkiyi doğrular.
Yorumlar
Yorum Gönder