Dünyada Asgari Ücretin Anatomisi: Kimin Kararı, Kimin Hakkı?

Dünyada asgari ücretin tespiti, ülkelerin ekonomik yapıları, sendikal gelenekleri ve sosyal diyalog düzeylerine göre farklılık göstermektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, 186 üye ülkenin yaklaşık yüzde 90’ında yasal veya toplu iş sözleşmeleri aracılığıyla uygulanan bir asgari ücret sistemi bulunmaktadır. Geriye kalan yüzde 10’luk kesimde ise asgari ücret sistemi bulunmamaktadır. Bu farklılık, ülkelerin sosyal devlet anlayışları, işgücü piyasası dinamikleri ve sendikal güçleriyle doğrudan ilişkilidir.

Asgari ücret belirleme yöntemleri genel olarak üç temel model üzerinden şekillenmektedir. İlk yöntem, asgari ücretin doğrudan hükümet tarafından belirlenmesidir. Bu yöntemde hükümet, ekonomik göstergeleri ve sosyal dengeleri dikkate alarak tek taraflı bir karar alır. ABD, Brezilya, Hollanda, Lüksemburg, Malta, İspanya, Yeni Zelanda ve Yunanistan gibi ülkelerde bu sistem uygulanmaktadır. Hükümetin belirleyici olduğu bu modelde siyasi irade ön plandadır ve karar sürecine sosyal tarafların doğrudan etkisi sınırlıdır.


İkinci yöntem ise hükümet ile sosyal taraflar arasında müzakere veya danışma yoluyla belirleme sistemidir. Almanya, Fransa, İngiltere, Portekiz, Polonya ve Türkiye bu yöntemi uygulayan ülkeler arasında yer almaktadır. Bu modelde işçi ve işveren temsilcileri ile hükümet, ekonomik veriler, enflasyon oranı, geçim endeksi ve üretkenlik gibi göstergeleri dikkate alarak ortak bir uzlaşı arar. Ancak her ülkenin kendi içinde farklı işleyiş biçimleri bulunmaktadır. Örneğin Almanya’da hükümet müzakerelere doğrudan katılmaz; tarafsız bir uzman kişi (teknokrat) tarafların üzerinde mutabık kaldığı bir başkan olarak komisyona başkanlık eder. Oyların eşitliği durumunda başkanın oyu belirleyici olur. Bu sistem, sosyal diyalog ve kurumsal güvenin güçlü olduğu ülkelerde etkili bir sonuç verirken, Türkiye gibi uzlaşma kültürünün zayıf olduğu ülkelerde uygulanması oldukça güçtür. Çünkü tarafsızlık ilkesine dayanan teknokrat modeli, taraflar arasında yüksek düzeyde güven ve istikrar gerektirir.


Üçüncü yöntem ise toplu pazarlık yoluyla belirleme sistemidir. Avusturya, Finlandiya, İtalya, İsveç, İsviçre, İzlanda ve Norveç gibi ülkelerde yasalarla düzenlenmiş bir asgari ücret sistemi bulunmamaktadır. Bu ülkelerde asgari ücret, sendikalar ile işveren örgütleri arasında yapılan ulusal veya sektörel toplu iş sözleşmeleri ile belirlenir. Sendikalaşma oranlarının yüksekliği, işçi ve işveren arasında güçlü bir kurumsal denge oluşturur. Dolayısıyla devlet müdahalesine ihtiyaç duyulmaz. Bu model, sosyal diyalogun kurumsallaştığı ve taraflar arasında uzun yıllardır süregelen güvene dayalı bir yapının mevcut olduğu toplumlarda başarılı şekilde işler.

Yorumlar

Popüler Yayınlar