Vergide Gider Yazmak İçin Ödeme Şart!
Gelir İdaresi Başkanlığı, son dönemde işletmelere gönderdiği yeni bilgi isteme yazılarıyla bu kez de ödenmeyen SGK primlerini mercek altına aldı. Özellikle son yıllarda elektronik veri paylaşımının artmasıyla birlikte, SGK ve vergi daireleri arasındaki bilgi akışı çok daha hızlı hale geldi. Bu da mükelleflerin beyan ettikleri giderlerin gerçekten ödenip ödenmediğinin kolayca kontrol edilmesini mümkün kılıyor. Aslında konunun özünde oldukça net bir kural var: SGK’ya ödenmeyen primler, ne gelir vergisinde ne de kurumlar vergisinde gider olarak gösterilemez. Çünkü vergi mevzuatı, sadece fiilen ödenmiş primlerin gider kabul edilmesine izin verir. Yani bordroda yer alan ama henüz ödenmemiş bir prim, muhasebe kayıtlarında yer alsa bile vergi hesaplamasında dikkate alınmaz. Bu durum hem Gelir Vergisi Kanunu’nda hem de Kurumlar Vergisi Kanunu’nda açıkça belirtilmiş durumda.
Primlerin gider yazılmasında “ödeme esasının” geçerli olması çok önemlidir. Bu durum muhasebe sistematiği ile yarattığı çatışmayı da beraberinde getirir. Çünkü muhasebe kayıtları tahakkuk esasına göre prim borcunu gider olarak yazar; ancak vergi matrahı hesaplanırken, bu tutar ödenmemişse Kanunen Kabul Edilmeyen Gider (KKEG) olarak beyannamede matraha eklenir. Ödeme dönemi açısından da hukuki netlik gerekir. Ödeme, primin ait olduğu yıldan sonraki bir yılda yapılırsa, bu ödeme yapıldığı yılın gideri olarak dikkate alınır. Örneğin, 2024 Aralık ayında tahakkuk eden bir prim, 2025 Ocak ayında ödendiğinde, bu tutar 2025 yılı vergi beyannamesinde gider olarak yazılır.
İşletmelerin SGK borçlarını yapılandırması veya taksitlendirmesi durumunda da kural değişmez. Yapılandırma kapsamında ödenen taksit tutarları fiilen ödendiği dönemde gider olarak dikkate alınabilir. Yapılandırılmış olsa bile, ödenmeyen taksitler gider yazılamaz. Bu, uygulamada sık karşılaşılan ve dikkat edilmesi gereken bir husustur.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın gönderdiği bilgi isteme yazıları, sadece manuel bir denetim adımı değildir. Burada devreye “dijital kontrol mekanizması” girer. GİB, SGK’dan otomatik olarak aldığı verilerle beyannameleri karşılaştırır. Bu süreç, Risk Analiz Sistemi (RAS) veya benzeri dijital denetim altyapıları sayesinde gerçekleştirilir. Böylece manuel incelemeye gerek kalmadan binlerce mükellefe hızla bilgi isteme yazıları gönderilebilir. Bu sistem, vergi denetiminde hız ve doğruluğu artırmakla birlikte, mükelleflerin mali disiplinini sağlamada güçlü bir araç haline gelmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder